Özlem Kara
İZMİR- Maraş’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem sonucunda alınan olağanüstü hal kararıyla birlikte akıllara gelen sorulardan biri de 14 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimlerin ertelenip ertelenmeyeceği. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Personel Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve siyaset bilimci Doğan Ergün, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin savaş hali ve TBMM kararıyla ancak 1 yıl ertelenebileceğine dikkat çekti. Meclis.
Ergün, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın “Seçimler bir an önce ertelenmeli” açıklamasına atıfta bulunarak, “Türkiye’nin asli ihtiyacı AKP’den bir an önce kurtulmaktır” dedi.
‘YASAL VE SİYASİ SEÇİM ERTELENEMEZ’
Ergün, depremin doğa ve ekolojik sistemle ilgili bir kriz olmadığını, doğal afeti krize, afete ve katliama çevirenin siyasi iktidar olduğunu söyledi. Ergün, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde olağanüstü hal ve depremin etkisi olup olmayacağı konusunda şunları söyledi:
“Seçimler, halk iradesinin ortaya çıkmasını sağlayan en değerli mekanizmadır. Doğal olarak, siyasi güç seçimlerle belirlenir. Resmi rakamlarla otuz bin vatandaşın, gerçekte ise muhtemelen çok daha fazlasına mal olan bir felaket yaratan, yüzbinleri evsiz bırakan siyasi iktidar, doğal olarak bugün ortaya çıkan tabloyu değiştirecek niteliklere sahip değildir. Felakete sebep olan tahlil getiremez. Kimsenin çözecek iradesi yok ve buna halk karar veriyor. Bu güç gidecek. Yerine kim gelecek göreceğiz. Ancak siyasi olarak başka bir ihtimal yok. Bu, işin politik, hatta insani, vicdani ve etik boyutudur. Hukuken Anayasa ve Seçim Kanunu çok açık. Anayasa’nın 78. maddesine bağlı olarak, 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nun 5. maddesi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin savaş hali nedeniyle ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile ancak 1 yıl ertelenebileceğini açıkça belirtmektedir. Savaş olmadığı için böyle bir gecikme düşünülemez. Yani seçimlerin ertelenmesi siyasi olarak mümkün olmadığı gibi hukuken de mümkün değil. Teknik sorunlar varsa, seçmenlerin kayıt süresinin uzatılması, farklı yerlere taşınmak zorunda kalanların kayıt altına alınması veya bazı ek düzenlemelerle bunlar giderilebilir.”
‘YSK SİYASİ PARTİLERDEN YARDIM İSTEYEBİLİR, BİZ AÇIĞIZ’
YSK ile ilgili tartışmaları da gördüklerini ifade eden Ergün, “YSK’nın yetkili olduğu şeklinde seçim tarihi ile ilgili cahilce veya art niyetli yorumlar da görüyoruz. Bu yanlış. YSK baştan sona yetkili. Bu seçim sürecinde önce kanunlara sonra tüzüğe göre seçim tarihi ilan edilir.YSK bu konuda yetkilidir.YSK ve hükümet bu çerçevede hak kaybına yol açmadan seçimlerin nasıl yapılacağı konusunda çalışmalıdır. Şartları ‘seçimin nasıl önüne geçilir’ değil, tahlil üretsinler.Bu konuda yetersiz ve çaresizlerse siyasi partilerden yardım isteyebilirler.Seçim tarihindeki kanun TBMM’den çıkmadı. .Şu anda Cumhurbaşkanı kararı yok.Böyle bir tarihten itibaren sadece kelimesi kelimesine konuşuldu.Dolayısıyla şu an seçim tarihi ile ilgili bir şey söyleyemiyoruz.Kesin olan,olağan seçim tarihi 18.Haziranda ve bir seçim olmak Böyle bir durumda düzenlenen Anayasa’ya iade edilecektir. Buna göre Recep Tayyip Erdoğan aday olamaz” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN ESAS İHTİYACI AKP’DEN HEMEN KURULMALIDIR’
Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı Bülent Arınç’ın “Seçimler acilen ertelenmeli. Bu bir tercih değil, zarurettir” açıklamasına vurgu yapan Ergün, seçimlerle ilgili böyle bir zorunluluğun olmadığını belirterek, makaleler ve siyaset bunu reddediyor. Ergün, “AKP liderliğindeki rejim bir kabahattir. Bu suç şebekesi insanlarımızı öldürüyor, kaynaklarımızı yağmalıyor, şehirlerimizi yok ediyor.
Bülent Arınç en fazla kendisi ya da partisi, geçmişteki ya da şimdiki suç ortakları için bir aciliyetten ya da zaruretten bahsediyor. Belli ki Bülent Arınç’ın bir telaşı var… Kendisi ve ortakları için neyin zorunlu ve hızlı olduğuna halk karar verecek. Merak etme. Türkiye’nin acil ihtiyacı AKP’den bir an önce kurtulmaktır” dedi.
‘İNSANLARIN TARİH BOYUNCA DEVLETLE İŞBİRLİĞİ OLDUĞU’
“Muhalefetin bu konudaki tutumu ne olacak?” sorusuna yanıt veren Ergün, “Hükümetin resmi sözcülerinden seçimlerin erteleneceğine dair bir açıklama duymadım. Aslında üç gün önce yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde seçimlerin yapılacağına dair özel bir gönderme yer alıyordu. Muhalefetin yukarıdaki jenerik ve siyasi çerçevenin dışında hareket etmesi mümkün değildir. “Hukuk tanımama ve hukuk sistemini tamamen yerle bir etme macerasına atılırsa bedeli ağır olur” Türkiye’de. Hukuku tanımayarak hükümetle işbirliğine imkan verenler tarihin çöplüğüne atılacaktır” dedi.
